NARA YOSHITOMO

Japon çağdaş sanatının önde gelen isimlerinden Nara Yoshitomo. Bundan neredeyse 10 sene önce çalıştığım sanat galerisinin kütüphanesinde bir kitabına rastlayıp vurulmuştum resimlerine. Gidip gelip o kataloğa bakar olmuştum. Sonra internetten eserlerini takip etmeye başladım. Sanatçının eserlerinde asık suratlı, kızgın, asabi bazen şaşkın, bazen mutlu, bazen hüzünlü olarak karşımıza çıkan koca kafalı kız çocuklarını çok sevmiştim. Dünyanın önde gelen müzayedelerinde eserleri çok yüksek fiyatlara alıcı bulan popüler bir sanatçı olması beni biraz da üzüyordu. Keşke eserleri bu kadar pahalı olmasaydı da ben de günün birinde sahip olabilseydim diye düşünüp dururum hala. Türkiye'de 7 sene sanat galerisi ve müzayede ortamında çalışmış biri olarak kendisinin hiçbir eserini kataloglar dışında görme fırsatım olmamıştı. Türkiye'de onun eserlerine sahip olan koleksiyonerler eminim vardır ama benim çalıştığım dönemde sergisiyle ya da eserleriyle hiç karşılaşmadım.

Ve gün geldi ben kendimi Japonya'da Japon eşimle birlikte buluverdim. Japonya'ya gelir gelmez hemen  Nara Yoshitomo'nun eserlerini nerede görebilirim diye araştırmaya başladığımı hatırlıyorum. En azından bir tek eserini görsem bana yeterdi. Tokyo'da bir galerinin koleksiyonunda olduğunu ama orada da sürekli değişen sergiler olduğunu okudum. Bir türlü nerede nasıl onun eserleriyle karşılaşacağımı bilemedim. Sonra bir kez Tokyo'da kendisinin sahip olduğu bir cafe'ye rastladım. Cafe'nin ortasında kendi atölyesi tarzında bir odacık yapmış ve oraya bir kaç eskizini koymuş. Bu bile beni çok mutlu etmişti ama yeterli değildi.

Sonra Japonya'da hayat koşturması vs.  derken bizim Japonya maceramızın bitimine yakın Nara Yoshitomo'nun Yokohama Sanat Müzesi'nde kişisel bir sergisi olacağını duydum. Hatta kayınvaldem haber verdi. Ama ben taşınma işleriyle o kadar meşguldüm ki ancak Bangkok'a uçağımızın kalkacağı gün sabah ilk iş olarak sergiye gidebildim.
Müzeye yaklaştıkça ellerim titremeye başladı hele hele sergi alanına girdiğimde ve ilk büyük tuval resmini karşımda görünce gözümden birkaç damla yaş dökülüverdi. Beni bu kadar heyecanlandıran bir sergi olmamıştı şimdiye kadar. Sergide bronz heykellerin yanında kağıt ve tuval üzerine yaptığı eserleri de mevcuttu. Sergi içinde fotoğraf çekmek yasaktı, ben de müze girişinden ve sergideki eserlerin kartpostallarından çektiğim fotoğrafları ekledim buraya.

Serginin adı ''a bit like you and me...''. Bu ismi Beatles'ın ''Nowhere Man'' şarkısından esinlenerek koymuş sanatçı.

Müzeye girişteki dev heykel.


Müzenin dışındaki aracın üstündeki Nara Yoshitomo eseri. Tuval üzerine olanı da sergide vardı.

Aşağıdakiler sergideki eserlerin birkaçının kartpostallarından çektiklerim. Eser isimleri altlarında, biri hariç diğerleri 2012 yılında yapılmış.
''Can't Wait 'til the Night Comes''

''Middle Finger''

''Young Mother''

''Under the Hazy Skye''

''Let's Talk About ''Glory''

''Dream Time'' 2011

Kağıt üzerine yaptığı çalışmaların bir görüntüsü.

Bu uzun postu beni benden alan bu serginin adına ilham olan şarkı ile bitirelim.

The Beatles, Nowhere Man

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder