CHABAD HOUSE, BİR DAHA MI ? ASLA !!

Yemek yemeği, yeni tadlar denemeyi ne kadar sevsem de arada sırada ekmek arası, dürüm arası bir şeyler de canım çekmiyor değil. Japonya'dan sonra, Tayland'da da her öğünde pilav yediklerinden ara ara farklı mutfakların tadlarını da deniyorum bu yüzden.
Bangkok'un sırtçantalı gezginler tarafından en çok ziyaret edilen bölgesi yani Khao San Road bizim de zaman zaman gittiğimiz, kendimizi tatil havasında hissettiren keyifli bir yer. Khao San Road'da Tay yemeklerinin yanında, Kore, Japon, Hint ve İsrail mutfağından yemekler bulmak da mümkün. Daha önce merak edip İsrail yemekleri yapan bir restorana gitmiştik ve yemeklerinin bizim yemeklere yakın olduğunu görüp çok memnun ayrılmıştık. Falafel, kebap, humus, şinitzel, çorbalar, salatalar vardı menüde.
Birkaç ay önce Khao San Road'dayken benim canım yine Tay yemekleri dışında bir şeyler yemek istedi ve aklıma İsrail lokantasında yediğim Falafel geldi. Tam yürürken karşımıza adı ''Chabad House'' olan ve üstünde İbranice yazılar olduğundan ve içeride yemek yiyen insanlar gördüğümüzden İsrail restoranı olduğunu düşündüğümüz bir yer çıktı. Ah dedik tamam, burda kesin falafel vardır ve içeri girmek üzere bir adım attık ki bizi kapıdaki görevli durdurdu.
''Buyrun ne istemiştiniz?'' dedi, biz de yemek yemek istediğimizi söyledik. Sonra bize , özellikle de bana, ''Yahudi'' olup olmadığımı sordu. Hayır deyince çantalarımızı aramak istediğini söyledi.
O anda ben sinirlendim ve gitmek istedim, ama eşim gerçekten merak ettiği için sakin olmamı söyledi ve çantalarımızın aranmasına izin verdikten sonra içeri girdik.
İçeri girdiğimiz anda yemek yiyen herkes bize dönüp bir baktı. Neyse oturduk ve yemeklerimizi ısmarladık. Servisi yapan Tay'dı ve ordaki en güleryüzlü, misafirperver kişiydi. Onun dışında çevremizdekiler yemek yediğimiz süre boyunca oraya ait olmadığımızı hissettirdi bize.

Her şeye bu pita arası falafel ve humus için katlandım :)

Şinitzel ve sebze çorbası.

Yemeklerimiz biter bitmez hemen mekanı terketme ihtiyacı duyduk. Yemekler ne kadar lezzetliyse ortam da o kadar soğuk ve iticiydi.
Çıktıktan sonra anı olsun diye Chabad House tabelasını ve restoranın önden bir fotoğrafını çekmeye kalktım ki bir beni dövmedikleri kaldı. Önde oturan 2 kişi bana bağırdı, ben de kendilerine sakin olmalarını Tayland'da olduklarını ve Bangkok'un en turistik yerinde benim  fotoğraf çekmeme karışmaya haklarının olmadığını, sadece yemek bloğum için çektiğimi söyledim.

Bana bağırarak fotoğraf çekmememi emreden arkadaşlar da bunlar. Ama ben yine de insanlık bende kalsın diyerek onların yüzlerini deşifre etmiyorum.

Sinir içinde eve dönüp hemen internetten burası hakkında araştırma yaptım. Meğer burası normalde sadece Yahudileri kabul eden lokal gibi bir yermiş. Dünyanın birçok noktasında da varmış. Yahudiler gittikleri ülkelerde bu Chabad House'lara gidip kaynaşıyorlarmış herhalde. İçerde herkes birbirini tanıdığı için bizi niye garip karşıladıklarını da anlamış olduk.
Neyse ne, keşke bize en baştan sadece Yahudileri kabul ettiklerini söyleyip nazikçe içeri giremeyeceğimizi söyleselerdi. Biz de en azından kendileriyle böylesine can sıkıcı bir diyaloğa girmemiş olurduk. Ben istemez miydim buraya sadece orda yediğim yemeklerle ilgili bir şeyler yazayım ama olmuyor işte, bazıları zorla sinirlerinizi tepenize çıkarıyor.

Neyse ne, keşke bize en baştan sadece Yahudileri kabul ettiklerini söyleyip nazikçe içeri giremeyeceğimizi söyleselerdi. Biz de en azından kendileriyle böylesine can sıkıcı bir diyaloğa girmemiş olurduk. Ben istemez miydim buraya sadece orda yediğim yemeklerle ilgili bir şeyler yazayım ama olmuyor işte, bazıları zorla sinirlerinizi tepenize çıkarıyor. Tabi kendi kendime sinirlenmemin sadece bana zararı olacağından sakin olup duygularıma tercüman olan bu güzel şarkıyı dinliyorum ben de :)