SON OKUDUKLARIM #1 - #2

Bundan sonra okuduğum ve okumakta olduğun kitapların ve izlediğim filmlerin listesini blogumda paylaşmaya karar verdim. Ara ara filmlerle ilgili yazsam da amacım izlediğim filmlerin ve okuduğum kitapların hepsini yazarak kendim için de bir arşiv oluşturmak. Bugünden itibaren listeyi yapmaya başlıyorum :)

En son okuduğum 2 kitapla başlayalım ama öncelikle belirteyim ki ben öyle edebi kitap eleştirileri yapma niyetinde değilim. Bana hissettirdiklerini kısaca yazmak istiyorum o kadar.


EDDI ANTER - LILLY

Eddi Anter'in bu kitabı 2006'dan beri bendeydi. Ancak sonrasında İstanbul'dan ayrılmam, her şeyimi kutulara koyup taşınmam vs. derken bu kitap da açılmayan kutularda uzun süre kaldı. Türkiye'ye son ziyaretimde o kutulardan birinde bu kitabı bulup Tokyo'ya getirdim ve okumaya başladım.

Kitapta bir Yahudi ailesinin hayatını okuyorsunuz. Çok fazla detay vermeyeceğim, ama yazarın anlatımı o kadar akıcı ve sizi olayların içine öyle güzel çekiyor, öyle gerçekçi bir şekilde olaylar zihninizde canlanıyor ki kitap nasıl bitiyor anlamıyorsunuz. İnanlımaz keyif aldım okurken.

Kendisiyle de şahsen tanışma imkanı bulmuş olduğum Eddi Anter'in yazdığı diğer kitapları da okumak için can atıyorum. Keşke Türkiye'ye son gidişimde diğer kitaplarını da alsaymışım. Bir dahaki sefere söz.




ELİF ŞAFAK - AŞK


Bu kitabı birkaç kere elime alıp bırakmış olsam da sonunda bir hırsla başlayıp bitirdim. Yazarın daha önce ''Mahrem'' ve ''Babam ve Piç'' kitaplarını okumuş ve oldukça beğenmiştim ama ''Aşk'' kitabı uzun süre etkisinden çıkamadığım bitmesini hiç istemediğim kitaplardan biri oldu benim için.

Elif Şafak'la ilgili olarak internette yazılanları okuduğumda yazarın son dönemdeki popülaritesinden rahatsız olanlar, kitaplarının edebi olmadığını, yayınevini değiştirdikten sonra çok değiştiğini ve artık okunası eserler yazmadığını söyleyenler çoğunlukta. Bu eleştirilerin biraz sert olduğunu düşünüyorum ama herkesin kendi görüşü, saygım var. Ben bir kitabı okurken bana neler hissettirdiği ile ilgilenirim ve bu kitap bana inanılmaz bir huzur verdi. Mevlana'yı yeniden keşfetmemi sağladı.

Ha, Elif Şafak'la ilgili hiç mi eleştirim yok elbette var. Eserlerini İngilizce yazması ve sonradan eserlerinin Türkçe'ye çevrilmesi biraz garibime gidiyor. Aslında çevirileri gayet başarılı bence, rahatsız etmiyor okurken ama acaba ingilizceleri nasıl demekten de kendimi alamıyorum. İlerleyen zamanlarda kitaplarından birini ingilizce olarak okumayı da umuyorum.

2 yorum:

  1. Türk okuyucusunu iki ye ayırdılar neredeyse Elif Şafak severler ve sevmeyenler diye. Çok ticari düşünülerek yapılmış Kağıt Helva dışında tüm kitaplarını sevdim. Ama Araf'ı farklı bir yere koydum hep.

    YanıtlaSil
  2. çoğu kitabını okuduğum bir yazar! gerçekten de ondan hiç hazetmeyenler de var etrafımda. benim onu keşfetmem "mahrem" kitabıyla oluştu tesadüfen elime geçmişti ve "kim ki bu hiç bilmiyorum" deyip bi çırpıda okumuştum ve yazarını merak edip tanışmak istemiştim. bu kadar ilginç detayı nasıl bulduğunu merak etmiştim çünkü. kendisiyle tanışma fırsatım olsada konuşmak istediğim çok şey olduğundan tadı damağımda kaldı diyebilirim. kısacası severim kendisini:))

    YanıtlaSil