KÜTÜPHANE

Japonya'nın en sevdiğim yanlarından biri de kütüphaneleri. Biz Tokyo'da Toshimaku'da oturuyoruz. Herkes kendi kayıtlı olduğu bölgenin kütüphanelerinden kitap, dergi, cd, dvd ödünç alabiliyor. Mesela bizim kayıtlı olduğumuz Toshimaku bölgesinde yanılmıyorsam 7 tane kütüphane var. Bu kütüphanelerden faydalanabiliyoruz. Kütüphanelerin hepsi aynı büyüklükte ve içerikte olmasa da birkaçına sıksık ziyarette bulunuyoruz.

Tabi ben hala Japonca öğrenmekte olduğum ve ne kadar öğrenirsem öğreneyim hiçbir zaman Japonca kitap okuyamacağım için kütüphanelerdeki ingilizce kitaplarla ilgileniyorum. Özellikle Ikebukuro kütüphanesinde (Toshimaku'nun en büyük kütüphanesi) şaşırtıcı derecede çok sayıda ingilizce kitap var.  Klasik romanlar, Japon yazarların ingilizce kitapları, popüler romanlardan tek tük, yemek, hobi, Japonca ders kitapları, National Geographic sayıları mevcut bu kütüphanede.

Türkiye'den her gelişimde istediğim kadar kitap taşıyamadığım ve evde de koyacak yer sorunu yaşadığımdan kütüphaneler bana ilaç gibi geliyor burda.

Japon yemekleri konusunda özellikle sevdiğim birkaç kitap da var bu kütüphanede. Yemek yapmaya hevesli olup pek yaratıcı olamamamdan dolayı bu kitaplar hayat kurtarıyor diyebilirim. Japon yemeklerini özellikle yabancılara öğretmek için Japonya'nın en meşhur aşçılarından Harumi Kurihara'nın hazırladığı yemek kitapları bunlar.

Hem basit, hem lezzetli yemeklerle dolu bu kitaplar aslında alınmalı ve arşivlenmeli. Ben şimdilik deneyip beğendiğim tarifleri bir kenara yazıyorum. Ama ileride yer sorunumuzu halledince mutlaka alacağım bu kitapları. Japonya dışında yaşayan yabancılar için de Japon malzemeler yerine kullanabilecekleri malzemeler konusunda alternatifler veriyor.

Bu kadar reklam yapmamın nedeni ise tariflerin gerçekten çok lezzetli ve denemeye değer olması. Güzellikleri paylaşmak lazım değil mi :))

Kütüphane demişken şimdi okumakta olduğum kitaptan da bahsedeyim. Buraya gelmeden önce Türkiye'de arka kapağındaki yazıdan etkilenip aldığım ''Yaban Koyununun İzinde'' isimli kitabıyla ilk kez tanıdığım Haruki Murakami'nin birçok kitabı kütüphanede var. İlk okuduğum kitabı beni hayalkırıklığına uğrattığı için okumaya hiç yanaşmamıştım ama geçenlerde kütüphaneye gittiğimde sanki bir şey beni dürttü ve hadi bir şans daha vereyin dedim ve yazarın en meşhur kitaplarından ''Norwegian Wood'' -Türkçe adıyla ''İmkansızın Şarkısı''- kitabını aldım. Kitabın henüz yarısındayım ve iyi ki bir şans vermişim dedirtti bana.

Bitirdikten sonra da kitabın geçen sene sinemalarda gösterilen filmini izlemeye niyetliyim. Bu arada bilmeyenler için, kitabın adı Beatles'ın bir şarkısıdan, Norwegian Wood'dan geliyor.

O zaman Beatles tınıları arasında Norwegian Wood'un film fragmanı ile bitirelim yazıyı.

2 yorum:

  1. merhabalar:)
    sayfanızda sizde çok şekersiniz..
    :)
    seve seve izleyiiniz oldum hemen.
    bende sizi bekiyorum sayfama..
    antalya,dan tokyo,ya selam ve sevgiler...
    sımsıcacık hemde:))

    YanıtlaSil
  2. Merhaba :)
    Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Sizin blogunuz pek bir lezzetli görünüyor :) hemen takibe aldım.
    Bakalım Tokyo'da bulabildiğim malzemelerle tariflerinizi yapmayı deneyeceğim mutlaka.

    Benden de Antalya'ya kucak dolusu sevgiler :)

    YanıtlaSil