Restoran bir Fugu restoranıydı. Fugu'dan daha önce yazılarımdan birinde bahsetmiştim ama tekrar edeyim; Japon balon balığı ve çok zehirli. Sadece lisanslı kişiler tarafından hazırlanabiliyor. Yanlış kesildiği takdirde yiyince öldürüyor. Bu kadar tehlikeli olmasına rağmen Fugu restoranları oldukça çok. Fugu'yu kendi kendine avlayan ve kesmeye çalışıp yiyen balıkçılardan ölenler hala oluyormuş. Ama restoranlarda öyle bir tehlike yokmuş. Bu yazıyı yazabildiğime göre bizim gittiğimiz restorandakiler fuguyu doğru kesmeyi biliyor demektir :)
Restoranın girişi.
Yemeklerden önce bir ''hoşgeldiniz içeceği'' ikram ettiler. Sağdaki beyaz havlu her Japon restoranında oturur oturmaz veriliyor. Kışın sıcak havlu, yazın soğuk havlu oluyor. Yemekten önce ellerin silinmesi için.
Başlangıç tabağımız geldi, aşağıda daha detaylı fotolar var.
Yeşilliklerin üstünde minik karidesler, en üstte taze rendelenmiş zencefil, sağ üst köşede küçücük bir fugu eti ve hepsi ponzu isimli sosla tadlandırılmış. Japon mutfağında pek haz etmediğim nadir yemeklerden biri bu küçük karidesler ve bunların balık versiyonları. Buna rağmen yedim:)
Jölemsi şeffaf bir şeyin içinde fugu balığı kabukları var.
Bu da içinin görüntüsü. Enterasan bir şeydi. O jölenin ne olduğunu anlayamadım ya neyse :)
Sıradaki ise Fugu Saşimi yani çiğ Fugu. Mavi tabağın içindeki şeffaf etler saşimi, ortasındakiler de fugunun derisi. Sağdaki sosa bandırıp ya da onun üstündeki tabaktaki tuza bandırıp yiyebiliyorsunuz. Bir saşimi canavarı olarak çok beğendim.
Ara sıcak olarak servis edilen yemek bu gördüğünüz kapta geldi. Adı Çavanmuşi imiş.
Kapağı kaldırıyoruz ve karşımıza çıkan görüntü bu. Yumurta ve sütle yapılmış, biraz katı kıvamda ve içinde mantar ve fugu balığı olan ılık bir yemekti. Ben bu gördüğünüz fugu etli olanını seçtim. Eşimin seçtiği ise...
Fotoğraftan anlaşılmasa da içinde Japoncada Suppon denilen, ''(Yenilebilir ) Kaplumbağa'' bulunuyordu. Ama zannetmeyin ki Japonlar sürekli Suppon yiyorlar, hayır hayır, bu özel bir lezzetmiş ve her restoranda karşınıza çıkmıyormuş. Gerçekten de ben ilk kez karşılaştım. Genel olarak bu yumurtalı Çavanmuşi denilen yemeği pek beğenmedim, yumurtayla aram pek iyi olmadığından olabilir. Ama itiraf ediyorum bu kaplumbağalının tadına baktım. Fikir olarak kaplumbağa eti yiyor olmak rahatsız ediciydi ama tadı pek de fena değildi.
Evet sıra ana yemekte. Fugu Nabe. Nabe dedikleri masanın ortasındaki ocağın üstünde pişirilen sulu yemekler. Genelde kışın daha popüler ve değişik çeşitleri mevcut. Burda önce su ve içine gördüğünüz yeşil renkli yosun konuldu. Bizde nasıl et suyu, tavuk suyu varsa Japonlarda da balıkla ve yosunlarla elde ettikleri dashi denilen bu su var.
Sonra içine Fugu eti ve sebzeler sırayla konuldu. Bu arada bunları hazırlayan orta yaşlı, kimonolu bir bayandı. Keşke fotoğrafını çekseymişim.
Evet sebzelerimiz ve fugu balığımız güzelce pişmeye başladı.
Yemeden önce sos tabaklarına bu gördüğünüz acılı olan karşımlardan da ekledik.
Ve yemeğe hazırız. Çok lezzetliydi.
Genelde nabe bittikten sonra kalan suyuna Udon denilen noodle (erişte) eklenir ve suyuyla birlikte yenilir. Ama bu restoranda benim daha önce hiç denemediğim Zousui denilen türü yani içine pilav eklenerek yapılanı vardı. Fotoda gördüğünüz artan suyun içindeki pilav.
Pilav biraz suyunu çekince içine pirinç kekleri ve yumurta eklendi.
Yumurtadan dolayı çok beğenmedim ama Nabe'nin kalan suyu o kadar lezzetliydi ki hepsini yiyiverdim.
Son olarak tatlımız geldi, evlilik yıldönümümüz dolayısıyla tabağın kenarına ''Happy Anniversary'' (mutlu yıldönümleri) yazılmıştı ve yanında gördüğünüz gülle birlikte geldi. Tabi bunlar eşimin fikriymiş :)
Sakura çiçeklerinden yapılmış dondurma ve pirinç kekinden yapılmış yeşil çaylı bir tatlı vardı. Azdı ama özdü. Özellikle dondurmayı çok beğendim.
İşte Fugu maceramız böyleydi. Japonya'ya gelmeden önce bir belgeselde görüp de ne kadar saçma bir şey, insan zehirli olan bir balığı nasıl yer, nasıl onun düzgün kesildiğine güvenir diye düşünmüştüm. Ama büyük konuşmamak lazımmış :)
hayretle izledim !
YanıtlaSilBir tanıtım broşürü olsa bu şekilde hazırlanır:) kahvemi içerken bir derginin bir bölümünü okudum sanki:)öğrenmek oldukça keyifli..blogunuzu yeni keşfettim devamını merakla bekliyorum yazın lütfen
YanıtlaSil@ruhmacunu; Keyif almana çok sevindim, teşekkür ederim. Sevgiler.
YanıtlaSilBilgiler için teşekkürler! Fakat bu balık yemeğini Türkiye de öğrense iyi olur. Çünkü bu balık artık tüm denizlerimizi işgal etti ve diğer balıklara yaşam şansı bırakmıyor. zehirli olduğunu öğrenen uzak duruyor. Siz bir kaç tarif öğrenipte öyle gelseydiniz. :)))
YanıtlaSil